Bir elimde kahve, diğer elimde yeni yaktığım sigara; pencere önünde oturmuş yağan karı seyrediyorum odamın karanlığında. Sokak lambası aydınlatıyor yeni aldığım defterimi ve ben ilk notlarımı düşüyorum bordo güncemin sayfalarına...
Bu gece, yine, yaşadıklarımız değil yaşamayı planladıklarımız dağlıyor sol göğsümü. Kar yağarken gelecektin İstanbul'a ve biz dudak dudağa yürüyecektik seninle İstiklal'de, "Tanıdık olur mu?", "Bize bakarlar mı?" demeden; gülümseyerek...
Şimdi düşünüyorum da; kalbim yeni sevgililere tok, ilgiye aç benim. Zaten bu 'açlık'; insanlara değil 'aşka' aşık olma sebebim...
Korkuyorum bugün seninleyken hissettiğim hiçbir duyguyu başkasıyla hissedemeyeceğim diye, o ruhumu inleten mutluluğu bir kez daha yaşayamayacağım diye; ilktin çünkü sevgili, en özelimdin.
Sanırım sana veda ettiysem de yazılarca; paylaştığımız hiçbir şeye edemedim.
Gelsen, sarsan şimdi beni bu kör karanlıkta; öpsen kesmek istediğim şah damarımdan...
'Seni' unutmaya çalışarak 'bizi' hatırlamaktan yorgun düştü artık benliğim...
13 yorum:
kafa, kol, gövde, bacak hepsi bir veda ile çürüdü!
//sade: sen de veda edenlerdendin (etmeye çalışanlardan mı demeliyim?), biliyorum :)
günün blogu olmuşum ama sayfam görünmüyor verdikleri linkte :'( ona kafam takıldı şu an. neyse ya; umarım gelip, görüp, severler :)
korkmak hepimizin hissettiği...özelin ve ilkin yeri her zaman ayrı kanıyor sol yanında. ama korktuğun başına gelmiyor sonra görüyorsun yaşayarak...
//beenmaya: yanımda kalırsın di mi yaşarken? :)
Her insan sevgiyi hakeder ve layıktır. Kalbini aç, kalp gözünle bak diğerlerinde de tutku ile aşk ile bağlanacak ne renkler göreceksin:)
Veda eden, eski tanıdık moduna geliyor zamanla:))
her ilkin birde son u vardır ya hani senin son un sonsuz olan olsun yaşadığın son ve sonsuz olan olsun yüreğinle kal
//esrik öfke & diagonal: son 'vedalar' artık bunlar. durup düşündükçe, yeni yeni veda edecek şeyler geliyor aklıma ama bir son verme zamanı geldi gibi hissediyorum artık ben de :)
barışmak lazım bir yerden sonra her gidişle...
teşekkür ederim :)
'son' diye birşey olmadığını hatırlıyorum. 'aşk bitmeyendir..' demişti bir şair. ama şu zaman denen bunak var ya, işaret parmağıyla alnına dokundu mu duyarsızlık işliyor ve yavaş yavaş gömülüyor anılar..
siz kilikyalılar istiyorsunuz ve oluyor diye düşünüyorsunuz sanırım. ilgi istiyorum diyip bunu sömürürcesine alıyor ya da istemiyorum diyip kapılarınızı kapayabiliyorsunuz. anlaşılır gibi değil.. insan payına düşeni almayı bilmeli. hayat sana uymaz, sen ona uymalısın feanor..
//thesaurus:
Bu yazıyı yeni yıldan bir kaç gün önce; kar yağarken yazmıştım. Bu yazıyı yazdıktan sonra kimle hangi cümleleri konuştuğumu, yeni yıl gecesi neler yaşadığımı, yeni yıl sabahı nasıl hissettiğimi yanımdayken, birebir gördün, işittin.
Ben bir 'Kilikyalı' mıyım bilmiyorum; çünkü olmasını istediğim çok şey olsa da 'isteyince olmadığını' idrak edebiliyorum. İlgiyi kimseden sömürmüyorum, verilenle mutlu oluyorum sadece eğer sevdiğim insandan geliyorsa.. "İstemiyorum!" deyip kapılarımı kapamıyorum ve de; sadece "artık istemiyorum" diyorum, ve bunu demek, diyebilmek; canımı acıtıyor çoğu zaman; diyebilme sebeplerimden bahsetmiyorum bile, ki zaten o sebeplerin hepsini sana anlattığımı, bildiğini düşünüyorum artık.
Ben hayata uyamıyorum ne yazık ki; elimden geldiğince uyum sağlamaya çalışıyorum ama beceremiyorum çoğu zaman, bu bir suç mudur onu da bilmiyorum.
"Kızacaksın görünce" dedin ama, şaşırdım ben sadece, her yazımın altına herkes iyi bir şey yazmamalı zaten, karşı çıkılan bir şeyler de olmalı.
Teşekkür ederim o yüzden; ama 'Kilikyalı' değilim ben, bil istedim.
Şimdi düşünüyorum da; kalbim yeni sevgililere tok, ilgiye aç benim. Zaten bu 'açlık'; insanlara değil 'aşka' aşık olma sebebim...
feonor ; bunu bana neden yaptın şimdi...
thesaurus; ne yani ben de mi kilikyalıyım..
Bunu yaşamakta keyifli..Bu yaşadığını anlamlandırıyor,değer veriyor,içinden süzülenleri anlıyorsun böylece.
Yazını çok sevdim.Seni inleten mutluluklar ve çok öpülesi bir yıl diliyorum sana..
//Lal: Thesaurus'a cevap olan yorumda belirttiğim gibi; bu yazıyı yeni yıldan bir kaç gün önce yazmıştım. sonra gördüm ki sen de "aşka aşık olmak" ile ilgili bir yazı yazmışsın, hoş bir tesadüf deyip mutlu olmuştum çok :)
ben bir şey yapmadım ya; hem yaptıysam da sen de bana yaptın :)
ayrıca thesaurusla da konuştuk; ben gayet hakaret ediyor sanmıştım şakayla karışık; meğersem Mersin ve Adana çevresinden bahsediyormuş; sen de Adanalı olabilirsin bak; hihi :)
Brajeshwari: "zaman denen bunak işaret parmağıyla alnıma dokunmaya başladığında..." sanırım biraz daha keyif alabileceğim bu süreçten :) ben de sana mutlu yıllar diliyorum :)
mimlendin kiii :D
Yorum Gönder