5 Mayıs 2009 Salı

...

Bir kumbarayım ben şimdi, anlamı bozuk, devrik cümlelerin; kaybolmuş kelimelerin kumbarası. Gün içinde, ellerimle iteliyorum ağzımdan çıkmaya çalışan kelimeleri, gerisin geri; o kadar çok biriktirmişim ki doldum artık, taşıyorum.

Yorgunum. Hiç olmadığım kadar yorgun hissediyorum kendimi. Gözlerimi kapatmak istiyorum bir kere daha uzun zaman ardından; gözlerimi kapasam ve hiç açmasam diyorum, uyusam karanlığa, uyansam sonsuzluğa diyorum; diliyorum ki bıraksam her şeyi ardımda, kendimi de bıraksam, hayatımı da…

Ne gönlüme düşen ne de gönlümden düşen aşklar sebep bu sefer. Ne yalnızlığım, ne de yalnız kalamayışım. Sebebi ne bu boşluğun idrak edemiyorum, ama öylesine sinsi bir boşluk ki, sadece etrafımı değil, bedenimi de sarmış; içimi bile sarmalamış ki, yutkunamıyorum.

Bir sigara alıyorum, bir sigara söndürüyorum. Nefes nefes zehir, nefes nefes zift. Boğulup gitsem şu kör karanlığımda, ya da bıraksam o karanlığı, yayılsa bir kere olsun etrafıma… Kurtulur muyum ki o zaman hep uyumaktan, uyanmak istemeyişlerden?

Ağlıyorum Hıdrellez, ağlıyorum sana; acı ektim, daha nicesi yeşerecek, başka baharlara…