7 Ocak 2009 Çarşamba

Anılar...


Güneşli, sıcak bir yaz günü, odamdayız. Sen oturuyorsun koltukta, bense dizlerine uzanıyorum. Elinde kağıt kalem tutmuş “Hadi,” diyorsun gülümseyerek, “ileride yaşayacağımız evi anlat bana…”

Tüm şebekliğim üstümde benim. “Kocamaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan bir evimiz olsun istiyorum!!!” diyorum hemen. Yanaklarımı okşayan sıcacık elini çekiyorsun, kağıda bir şeyler karalamaya başlıyorsun ve soruyorsun: “Başka?”.

Sesim daha da çocuk artık, küçücük oldum dizlerinde, oyun oynuyoruz beraber. “Etrafı çitlerle kaplı olsun ki kimse bizi görmesin havuzda seni deliler gibi öperken; iki katlı olsun evimiz, geniş bir terası olsun üst katta, bahçesinde minik bir garajı olsun; bir de köpeğimiz olsun, golden retriever, onun için de bir kulübe olsun.” diyorum.

“Pembe panjur da ister misin?” diye soruyorsun sonra, sırıtarak. “I-ıııh,” diyorum, “o çok gay!”. Gülüyorsun, öpüyorsun yanaklarımdan, “Tamam o zaman, bitti!” diyorsun.

“Nerede yaşayacağız peki?” diye soruyorsun kağıdı bana uzatırken. “İsveç ya da Hollandaaaa!” diye bağırıyorum ben de.

“Peki,” diyorsun “seninle olsun da…”



Tam artık yeni bir şey eklemeyeceğim diyerek kaldırmışken tenha köşelere “Anı Kutumuzu”, bu resmi buldum karalama kağıtlarımın arasında, gecenin üçünde, finalime hazırlanırken. Ağlamadım, sızlanmadım; gülümsedim sadece…

Bugün bir parça daha ekledim senden, senden kalanlara; gerçekten, yürekten söylüyorum: iyi ki girmişsin hayatıma…

9 yorum:

beenmaya dedi ki...

işte en önemlisi de bu değil mi. sonunda ne olduğuna bakmadan kendine ekleyip de çoğalmak...ve gülümseyerek anımsamak tüm bunları...

feanor dedi ki...

//beenmaya'm:
en güzel zamanlarımı geçirdim ben bu adamla; zaman zaman çok öfkelensem de gülümseyerek anıyorum yaşadıklarımızı, ve evet, en önemlisi de bu gerçekten :)

daksit dedi ki...

umarım hep böyle mutlu olursun.
bunları hatırlamak bile insanı mutlu etmeye yeter

pRncfRn dedi ki...

Güzel anılarla kalmak güzel ama kutu abartı olmamış mı yahu?
At bence! :)

feanor dedi ki...

//Abraxas: hüzünlendiriyor da arada sırada. ama mutlu da ediyor çok.

//yağmurun prensi: olur mu ya? tüm seyahat biletlerimiz, mektuplarımız hatta saçı var o kutunun içinde :)
normalde sevgililerden kalanlara bu kadar bağlı değilim; bu da ilkim benim işte :) atmam! :)

pRncfRn dedi ki...

Obsesifleştim diyorsun yani?
Geçmişler olsun efendim

feanor dedi ki...

//yağmurun prensi: yok be tam bi obsesyon değil bu. kutu duruyor orada bir yerlerde; sürekli açıp baktığım bir şey değil; hatta ayrıldığımızdan beri hiç açıp bakmadım. böyle anılar biriktirmeyi seviyorum sadece. 50 yaşında açıp bakmak o kutuya; mutlu eder gibi geliyor beni. daha başka kutularım da var bunun gibi tabii, sevgililerden değil dostlardan kalan :)

PULERA dedi ki...

Anılardan yazı yapmanın riskli olduğunu düşünüyorum. Özellikle tanıdığımız, sevdiğimiz insanların anılardan yapılmış yazılarını okurken "yazıyı" değil "anı"yı görmemize neden oluyor çoğu zaman. Am bu öyle güzel bir yazı olmuş ki. Önce yazıyı sonra resmi gördüm. İçim sıcacık oldu :)

feanor dedi ki...

//pulera: beni seven vardır herhalde de tanıyan çok az burada :)

varsın tanıdıklarım da benimle beraber yaşasın, hissetsin bu anıları.

Bu yazıyı her okuduğumda benim de içim sıcacık oluyor; hatırlayınca hüzne boğulmadığım nadir anılarımızdan çünkü :)

sevgiler sana ablacım.