26 Kasım 2010 Cuma

Absinthe Şişesinde Sazan Olsam.





Hayatım boyunca hep ortalama bir tip oldum ben sanırım. Yolda yürürken karşı karşıya geldiğimizde bakıp gözlerinizi kaçıracağınız kadar çirkin olmadım hiç, gözlerinizi üzerimden alamayacağınız kadar yakışıklı da olmadım.

“Taşşş.” mertebesindekileri her zaman kıskanmışımdır, ne yalan söyleyeyim. Benim “Life, the Real Deal” adlı oyunda atlayabildiğim en yüksek level “Çok Sempatik.” oldu bugüne kadar. Bir level daha atlamak için 40 fırın ekmek yemem, ya da bu durumda 40 kat experience kasmam gerekiyor ki, L’impossible!

Bazen fena-sosyal arkadaşlarımın facebooklarında bazı çocuklar görüyorum. Merak edip, girip bakıyorum. 3 sene önce ne imiş kendileri, şimdi ne olmuşlar şaşırıyorum. Mesela Mehmet Günsür de buna en iyi örneklerden biri okur. İlk fotoğrafta günahımı vermeyeceğim o çocuk, sihirli bir lambadan seks cini çıksa ve bana “Dünya üzerindeki herhangi bir erkekle yatmanı sağlayacağım, seç.” dese seçeceğim (ve vereceğim) tek herif olmuş.

(Seks cini iyi bir fikir bu arada. Bence pornosu yapılmalı.)

“Çirkin kadın/erkek yoktur, az votka vardır.” derler ya… Absinthe şişesinde sazan olsam bana yine herkes taş olur, ama absinthe’i bitirene ben yine sazan kalırım gibi geliyor.

Komplekslerden kompleks beğeniyorum son günlerde. Aynaya baktığımda bana bakan adam 50 yaşında, obez ve kel; hatta adamın burnu da yamuk.

Oysa daha 23’üm, hayatımın baharındayım falan. (Boyum 1,81 kilom da 77 galiba, 1.50ye 123 sanma.)

Hayat değil de, gay komünü acımasız galiba blog...

Kısmet.

9 yorum:

Büşra Mutlu dedi ki...

yalnız gençken de gayet gieri var imiş yahu. yani potansiyelini belli ediyo falan..

Brajeshwari dedi ki...

Eski okudugum sen ile şimdi arasında çok fark görüyorum. Şu kendinle dalga geçişlerin, kişisel iletilerin güldürüyor beni..:)

Böyle çok güzelsin sen... söylemek istedim...

feanor dedi ki...

//mitsubüşü: yok lan. Bildiğin yurdum mahalle conosu gibi duruyordu filmde... Ben İtalyan'a aşık olmuştum mesela filmi izlediğimde :D

feanor dedi ki...

//Brajeshwari'm: Cümlenin başında çok korktum. Sanki "... arada çok fark görüyorum, şimdi BOK GİBİSİN!" diyecekmişsin gibi geldi.

Sanırım artık depresif emo yazıları yazmak istemiyorum; kan, gözyaşı, acı, hayatın zorluğu gibi şeylerden oluşmasın istiyorum yazdığım şeyler.

Tam da şunu fark etmiştim: "böyle" yazmaya başladığımdan beri yorum almıyorum doğru düzgün, beni emo sevenler de bir bir gidiyor :)

Ama ben de kendimi "böyle" daha çok seviyorum, daha 'güzel' buluyorum.

O yüzden hayırlısı :D:D

Bildiğin bağlayamadım.

beenmaya dedi ki...

ah ah aynı okulda okuduk da geçtim gittim yanından kaç defa. bilseydim bu kadar yakışıklı olacağını mehmet günsur'un geçip gitmez kalıverirdim yanında :)))

y. dedi ki...

senin kafanı severim ben, şu işleyişini de...

ama yalan yok, absinthe başlığını görünce geleyim bakalım bensiz neler dönüyor dünyada dedim, içip güzelleşelim :))

p.s;bir de güzellik bakanın gözlerinde derler hani devamı da vardır...

feanor dedi ki...

/* beenmaya: Lise yıllarında nasıldı bilemiyorum ama şu haliyle aynı lisede okusak teneffüslerde yanındaki pisuvarı kapmak için insanüstü bir çaba gösterirdim. */

/* y: Kaç sene oldu? Tanışsak mı artık? :) */

y. dedi ki...

kaç sene oldu, sen büyüdün değil mi, ben de yaşlandım zaten. yapın program mayamla, atın beni de içine.

feanor dedi ki...

/* maya: Ay sonlarındayız, topu sana atıyorum o yüzden. TUT! */