23 Şubat 2011 Çarşamba

Hayatımın En Önemli Buluşması Nasıl Geçti?

 

Masaya oturduğumda yüzüm bir hafta boyunca gittiğim her partide içtiğim litrelerce alkolden dolayı şişmiş durumdaydı. Adeta 3 senedir üstüme yeni bir şey almıyormuşçasına, yanında 215 kere giydiğim o gömlekle gelmiştim (bok vardı da başka bir şey giymemiştim); üzerimde ergenliğimden beri değiştirmediğim parfümümün kokusu vardı, cebimdeyse bana bilmem ne zaman aldığın ve şimdilerde Ayşe Teyze’nin gelip “cırt” diye yırtabileceği yıpranmışlıkta cüzdan; ama ayakkabılarım farklıydı n’aber, üstelik kendileri 200 teealeğ!

Herkes rakı içiyordu, ben bira içtim. Herkes gülüyordu, ben gergindim. Herkes üşüyordu, ben yanıyordum. Herkes bendeydi, ben sendeydim.

Sen katıldığın dalgıçlık klübünle denizler altında yirmi bin fersah, ben gittiğim Almanca kursuyla şayze. Sen fotoğraf çekmeye başlamışsın, ben fotoğraf çekmeyi bıraktım. Senin planında Miami’de yaşamak var (ama Miami Beach için önce vücut yapmalısın bebito), benim planımda Alman vatandaşı olmak var (ama önce patron kıçı yalayacağım bir şirkette iki sene falan çalışmalıyım aşkito).

Hem Amerika sıkıcı.

İçtiğim bira sayısı 5i bulduğunda “raad adam” olmuştum bile. Güldüm. Çok güldüm. Doğum günü kızının ablasıyla kim daha kevaşe diye tartıştık; umarım gerçekten fısıldayarak konuşmuşuzdur zira hatırlamıyorum. Ama sonra ciddi ol dediler sen tuvalete gidince. Döndüğünde ciddi olmaya çalıştım, olamayınca da “Skerler!” diyerek daha çok güldüm. Çok eğlendim, 23 Nisan’da ülkemize gelen bir Hans, bir Jonathan kadar şendim. İÇKİ TÜM KÖTÜLÜKLERİN ANASIYMIŞ.

“Telefonun hala aynı mı?” dedin. “Sende kayıtlı mı ki?” dedim. (Gerizekalı olduğumu söylemiş miydim?) Çaldırdın, kaydettim. Kaydederken ağzına sıçayım demeyi ihmal etmedim. Zira biliyorsun değil mi Sn. Flörtöz; o gece telefonunu vermeseydin, arada sırada “Acaba arayacak mı?” demezdim.

Sonra doğum günü kızının evine gittik. Kafamız 315 milyon oldu. Orda da çok güldük. Ben adeta ortam şebeğiydim. Sanki saatleri 4 yıl geriye almışız gibi. Hiç olmadığım kadar çocuk, hiç olmadığım kadar sevimli. Oysa kuul olacaktım hesapta, ne bileyim ciddi adam olacaktım. Gödgöbeh adını verdiğim vicdan azabımla TAŞŞŞ olmak sıkar biraz ama, kassaydım belki kuul olabilirdim. Olamaz mıııı, olabiliiir (gülüşmeler…)

Sonra taksiye bindik. “Evine çağırırsa gitmem!!!” dedim içimden. Halbuki gel desen itler gibi gelirdim. Zira uzun zamandır Rahip John modundayım; benle sevişmek isteyenleri reddettiğimden: bir ben, bir daha ben, bir de sağ elim. Demedin. Aslında hiçbir şey demedin. Demedik. 10 dakika boyunca sohbet namına ettiğimiz tek şey, evinin önündeki yokuşta taksi zorlanınca “Yokuş sertmiş.” şeklindeki cümleme karşılık verdiğin “Evet ya.” oldu. Aferin bize. Sonra yanağımdan öptün. Ben de diğer yanağından. Taksiciyle senden daha fazla muhabbet ettim eve dönerken. Zira adresi sordu, açıkladım.

Sonra eve geldim. Uyudum.

Bu da böyle bir anımdı.

Acımadı kiiiiiii. (yersen.)

 - - -

Görsel: deviantart; sunday morning wander by andyp89
Şarkı: grooveshark; Jamiroquai - Love Foolosophy

37 yorum:

y. dedi ki...

ben bunu okurken nefes alamadım beybim, sen nasıl yaşadın yahu?

aradı mı?

. dedi ki...

gödgöbeh :D bayılıyorum sana (L)

feanor dedi ki...

/* y.: Alkolün faydası oldu diyebilirim. Aramadı. Arar mı bilmem. Aramayabilir de. Aramazsa nolur? Bir şey olmaz. Sanırım. Ararsa da... Ne bileyim. Öyle işte. Aynen bu haldeyim. Yok, yok, acımıyo. */

feanor dedi ki...

/* XG: :kalp: */

Günlüğü Tutan Delikanlı dedi ki...

ketum.

f dedi ki...

Hayranlık uyandırıcı yazın ama aramazsa gel bunu masaya yatıralım.

feanor dedi ki...

/* Günlüğü Tutan Delikanlı: kekremsi. */

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: Galiba aramayacak. Masaya yatırınca n'apıcaz? :) */

beenmaya dedi ki...

aramasın zaten. ne olacak arayınca???

feanor dedi ki...

/* beenmaya: bilmem ki. bilmiyorum. valla. */

agin dedi ki...

belki o da sen arayacak mısın diye bekliyodur?

feanor dedi ki...

/* agin: Bu ihtimali kafama soktuğun için şu an saçını başını yolmak istiyorum. */

agin dedi ki...

ama bu ihtimal var yani.ve bu durumdan kurtulmak için onun değil de işin kendi elinde olduğunu görebilmelisin.sen ya arayacaksın ya da gerek yok diyeceksin.

feanor dedi ki...

/* agin: Bunun üzerinde birkaç gün düşünmem gerekiyor sanırım :) Misafirlerim daha yeni gitti, o yüzden ben de yeni sindiriyorum "Oha görüştük lan!?" modunu. */

Brajeshwari dedi ki...

Güzel bir geceymiş :)
tek diyebildiğim bu... :S

gece boyunca gülmen iyi olmuş...
diger konuya gelince, konu bile değil... Haketmemiş seni!

Dahası yüzyüze...

Karōshi dedi ki...

çok güzel bir yazıydı canım. araması aramamasını kenara atıp, sen iyisin ki zaten diyorum. ama bu tür yeniden görüşmeler.. heyecan verici, evet. aması'nı da attım kenara.. yazında yaşadığım buydu. kocaman öpüyorum.

f dedi ki...

Masaya yatıracapız tüm iç organlarını boşaltıp içini güzel kokulu otlarla dolduracağız :) ayrıca "agin" e katılmıyorum arama konusunda denemiş ve köpek gibi pişman olmuş biri var karşında aramasaydım daha az delirirdim yinede hakimiyeti kaybedersen koyver gitsin :)

Adsız dedi ki...

Benim fikrimi sorarsan arama.

feanor dedi ki...

/* Brajeshwari'm: Hak etme meselesi değil gerçekten. Ne onu, ne de kendimi hak edilecek bir şey olarak görmüyorum. Bir daha görüşmesek bile, hayatımdaki en değerli insanlardan biri olarak kalacak Çocuk. Belki de daha iyi oldu çağırmaması. "Tek gecelik eski sevgili servisi" olmadı en azından. Eminim ki çağırsaydı geleceğimi biliyordu hem. Çağırmaması daha da değerli kıldı onu gözümde biliyor musun? :) Hayat çok garip. */

feanor dedi ki...

/* Karoshi: Ama'sını attık bir kenara. Dünya küçük; İstanbul daha da küçük. Yolda rastgele görseydim çok acırdı canım; elim ayağım birbirine dolaşırdı ve de. Kendimi hazırlayıp öyle gittim bu sefer. Güzeldi. Güzel. Güzel kalacak. OF ULAN OF! */

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: Kıyamam ki. Hem güzel de kokuyor :) Bir kere gözü önünde zırlamak haricinde hakimiyetimi hiç kaybetmedim. O da 1,5 sene önceydi. Aramam diyemiyorum. Ararım da diyemiyorum. Düşünmekteyim hala :) */

feanor dedi ki...

/* Adsız: Neden peki? */

f dedi ki...

kıyılmıyor hakikaten yapamayacağım şeyleri önermeme kararı aldım tam şuan :)kontrol sahibi gibisin içinden gelen en güzel en doğru şeyi yapcaksın bence

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: En tuhafı da ne biliyor musun? "Güzel olanı" bilmiyorum. Bir yanım "Artık farklısınız, harika olabilir!!" diyor, bir yanım "Aynı suda iki kere yıkanmaz" diyor. Kafa yoruyorum ama gerçekten bunun üzerine. Aceleci olup da batırmak istemiyorum. Teşekkür ederim iyi dileklerin için :) */

f dedi ki...

Beynini kalbini ikiye bölüyor olan biten ben sonucu merak ediyorum doğrusu iyi dileklerimin yanında bir dileğimde aceleci davranmamanı dilemek olabilir :)

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: Elbet yazılır buraya. Burdan başka bunları konuştuğum çok çok az insan var hayatımda. "Çocuk" kotasını doldurduğumu hissediyorum gerçek hayatta. :) */

f dedi ki...

Buraya yazmak ve anlatmak çok farklı ve iyi bir his zaten.Tebeşir senin elinde çizsende bozsanda sadece toz üstesinden gelirsin herşeyin :)

f dedi ki...

vazgeçtim buraya yazmak tam bir delilik :D

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: :D */

f dedi ki...

buradan kastım senin güzel yazılarının altı değil tabi aman gecenin bu saatinde yanlış anlaşılmayım :D

Adsız dedi ki...

Benim fikrim bu nedenlerini sende biliyorsun az çok.Aramak istersen ararsın,sözler yada fikirler seni ne kadar etkileyebilir ki? Hepimiz kim ne derse desin bildiğimiz haltı öyle yada böyle yemiyormuyuz?

feanor dedi ki...

/* Jas.B.: Yok yok, doğru anladım ben merak etme :D */

feanor dedi ki...

/* Adsız: Yiyoruz, haklısın. Bilmiyorum neler olacak. Diyorum ya, ben de emin değilim hiçbir şeyden. */

üç ünsüz içinde iki ünlü dedi ki...

herkes bendeydi, ben sendeydim +1

feanor dedi ki...

/* GZD: :) */

Jove dedi ki...

sen nüçün aramıyosun kı, sen aradın ben aradım mı kaldı artık:/

feanor dedi ki...

/* Jove: Belki de aramışımdır :) */