Bu satırları Linköping’teki evimde oturmuş, çayımı yudumlar ve deviantArt’taki yorumlara bakarken yazıyorum. Geri dönmenin vakti gelmişti sanki, devArt’a dönmenin vakti geldiği gibi... Hazirandan beri uğramamışım bu karanlık yere, içimi dökmemişim; dökmeden de yapabilmişim; ne mutlu!
Neden sustum?
En önemli nedenlerden biri ‘O’ artık görmesin diyeydi. Bilmesin ne hissettiğimi, acı çektiğimi hala; ‘O’ çoktan farklı bir yolda yürür ve ardında bıraktıklarını düşünmezken...
Bir diğeri, ‘diğerleri’ görmesin diyeydi. Bundan sonra tanıştığım hiçbir gay’e blogumdan bahsetmemeye kararlıyım. Aylar önce hissettiğiniz her bir acı; misli misli geri dönüyor kıskançlığın ardından çünkü. Kimisi elleriyle kazıyor pıhtısını yaranın; tekrar ve tekrar kanatmak için; kimi zamansa keşfetmeleri yetiyor; yaram zaten kanamaya meyilli. Beenmaya'nın sözüne uyup yaşamaya çalışıyorum artık bu yüzden; "unutmak" diye bir şey yok; "daha nadir hatırlamak" var. Ve "daha nadir" hatırlayana kadar, kimse girmeyecek hayatıma.
Bir diğer neden ise; 'ben' görmeyeyim diyeydi. Uzaklaşmak istedim biraz ‘O’nunla dolu sayfalardan, hayatımdan. Hani ben ‘her şeyi’ ardımda bırakıp geldim ya İsveç’e; blogu da ardımda bırakayım istedim.
Birileri bir şeyleri görmesin diye kaçmak ne anlamsız oysaki. Gönül bildikten sonra neyin ne için acıttığını; sen/ben/o görmüş; ne çıkar, değil mi?
Bir mahlasa veda ettim bugün ben, bunca zamandır O'nu andığım isme. ‘O’ benim yolumun yoldaşı değil artık çünkü; yoldaş olduğumuz zamanların mahlası da ona ait değil bu yüzden...
...
O değil de neyi fark ettim biliyor musun blog? Özlemişim!
Sınavlar, projeler, makaleler ve gezilecek tonlarca şehir derken; yorum yazmayı aksatırsam affola; ama tam teşekkül buradayım artık.
Umarım hoşgelmişimdir; hoşbuldum çünkü...
14 yorum:
oha!!! özlemek özlemek özlemek.
mutlu olmak.
ne sen ne de kelimelerin hiç gitmemişti ki zaten benden, yüreğimden ama elbette ki HOŞ GELDİN blog sayfana, aramıza yeniden...
p.s: Özledim kiiiiiiiiiii....
//çilekli donduyma: oha! sevinmek sevinmek sevinmek ^^
//maya'm: mihi! =)
tatilden eve dönmek gibi oldu bu, bu sene biraz uzun tatil yaptın sen, telefonu çekmeyen, adresi bulunmayan bir yere gitmiştin.hoşgeldin, snei tekrar görmek çok güzel...
//y: artık telefonum da var adresim de :) hatta blogta türk kahvesi ve saray lokumu kampanyası başlatmayı düşünüyorum -bana yollamak için ^^
facebookta ekli olanlar az çok biliyordu tatilde neler yaptığımı. (erasmusla isveçe gelip ders çalışmak haricinde her şeyi yaptım şu ana dek XD) ama şimdi aralık ortasına kadar çalışmak zorundayım, başka şehirler de yasak bana ^^ buralardayım yani :) of ne yazdım be! :)
Elbette ki hoş geldin. Sen tanıdığım en doğru düzgün insanlardan birisin Feanor.. İsveç'ime benden selam söyle..Acılar daha nadir hatırlanır olduğunda gelecekmiş de Karoshi de:)
Sen seviyorum canım..
hoşgeldin o zaman :)
//karoshi: sen de öylesin bi tanecim :) ben de seni çok seviyorum ^^
Söylicem hem, söz! :)
//bekriya: teşekkür ederim =)
hoşgeldin lan! =p buralara da hoşgel ama!! =)
//gözde: gelmek istedim fakat "Talep ettiğiniz Blogger Profili görüntülenemiyor. Birçok Blogger kullanıcısı Profillerini herkese açık olacak şekilde paylaşmayı henüz tercih etmedi. " dedi.
Hoşgeldin :)
//sLn: teşekkür ederim ^^
Herseyini özledim lan :D Hosgeldiiiinnnn...
//baris: her şeyimi derken? :D XD
Yorum Gönder