5 Nisan 2010 Pazartesi

Huzur...


Günler ne kadar da hızlı geçip gidiyor. Daha dün beş aydır hüküm süren kara söver, baharı özlerken; güneş çoktan gelip tenimi ısıtmaya başladı bile.

Şimdilerde huzur dolu içim. Öyle bir huzur ki bu, sığmıyor içime, taşıyor göğsümün sol yanından. Beni olumsuz etkileyen her şeyden koruyor, izin vermiyor negatif hiçbir şeyin içeri girmesine.

Artık şubat yılın herhangi bir ayı sadece... Uyandığımda geçmişi yad edip hüzünbazlık ettiğim günlere sahip bir ay; hepsi bu.

Bugün; çocuksuluğumdan dem vurup, büyümemi isteyenler zamanında; olgunluk maskeleri egolarının altında unufak olmuş; küçücük çocuklar. Ne kadar da üzülürdüm beni suçladıklarında çocuklukla. Şimdi o çocuklar suskun, şimdi elim ellerini sıkıca kavramıyor, kavramak istemiyor. Ellerini bıraktığım için pişman değilim, günün birinde büyüdüklerini gördüğümde tekrar tutmaktan pişman olmayacağım gibi.

Artık barışığım kendimle... Hissediyorum, beni ben yapan her şey, geçen her saniyede değişen mükemmel bir uyum içinde. Artık kollarımı sıvayıp, kurcalamıyorum kişiliğimi, oynamıyorum düzenimle; “böyle olmamalı bu!” demiyorum. Hayır, aslında tam da böyle olmalı. Çünkü aslında, tam da öyle olmalıydı.

Beni gerçekten tanıyanlar için çok garip olmalı bu cümleler. Onur’u yirmi iki senedir tanıyan benim için bile garip; onlar için neden olmasın? Bu sefer huzurumun sebebi iki ay sonra bitecek olan yeni ilişkim değil; etrafımı sarıp sarmalayan, bugünlerde her dakikamı birlikte geçirdiğim, ama iki aydan sonra kimbilir bir daha ne zaman göreceğim onlarca arkadaş değil; onlarca şehir görebiliyor olmak değil, bahar değil... Hayır, bu sefer tamamen farklı her şey. Kendimi tanımamla alakalı, bir bütün olmamla alakalı; kendimi sevmemle alakalı. Bunu bile itiraf ettim bak, seviyorum kendimi. Oysa ben ‘kendimi’ bildim bileli sevmemiştim onu. Haksızlık etmişim.

En son ne zaman gerçek anlamda mutluyken bir şeyler yazdım buraya hatırlamıyorum. Mutluyken bu tuşlara dokunmak gelmez normalde içimden. Ama şu an mutluyum, çok mutluyum; ve yazıyorum işte.

Seviyorum herkesi, seviyorum kendimi. Ve belki gerçekten de hayat sevince güzel, sevince tatlı günler... :)

İyi günler dileklerimle...

3 yorum:

Pilli Petro dedi ki...

mutluluk cümleleri duymak ne güzel, bahar geldi hani şu içi kıpır kıpır yapan bahar :)

ben de bir kaç mutluluk cümlesi kurmak istiyorum kalemimin mürekkebi bitmese :)

beenmaya dedi ki...

benim için garip değil ki...aksine hep beklediğim, duymak istediğim bişi....

seviyom seni
ha bir de özledim
akşama ara diye msj atmıştım amma
sanırsam müsait değildin
:))

feanor dedi ki...

//pilli petro: ben de mürekkep çok, Türkiye'ye dönünce 1 şişe benden :)

//beenmaya: babamı aradım sonra kontörüm bitti :D MSN diyarlarında buluşmalıyız kuzu. anlatacağım 218937192 tane şey var :D ya da artık 2 ay sabredeceksin, bir cumartesi gecesi esir alacağım seni. sabaha kadar 1234 türk kahvesi eşliğinde konuşup mutlu olacağız :) mihi!